EgitimTube.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

EgitimTube.Net


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bursa'nın Kültürü

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Darq_phschopat
Admin
Admin



Zodyak Oğlak Mesaj Sayısı : 655
çin astrolojisi Yılan
Kayıt tarihi : 01/10/09
Yaş : 34
celebimutfak.com

Bursa'nın Kültürü Empty
MesajKonu: Bursa'nın Kültürü   Bursa'nın Kültürü Icon_minitimeÇarş. Şub. 10, 2010 9:29 pm

Bursa Kültürü


önsöz

Uzun yıllar yerleşim alanı olarak hizmet vermiş olan bu topraklar üzerinde yaşayan halk için bir hayat tarzı ortaya koymuştur. Bursa kültürü adını verdiğimiz bu hayat biçimi hayatımızın her alanında kendini göstermektedir. peki Bursa kültüründe hayatımızın içine giren onca değerlerin farkındamıyız?

Bize Bursa diye gösterilen bu hayat acaba sade yapısını ne zaman kazandı.?

Bursa kültürüne değer katan oluşumları anlatmaya, tanıtmaya çalışacağız. Bunu yaparken tabiki sizlerden destek bekliyoruz.

Bursa kültürüne yön veren kişi kurum ve kuruluşlar var. maalesef Bursa yazın, sanayi, edebiyat, araştırma çevresine girmek çok zor olsada tekelleşmiş araştırma alanlarından elde edbildiğimiz çalışmaları size aktarmayı düşünüyoruz.

Uzun zamandır bu çevrede bulunmama rağmen maalesef çeşitli kaynaklara ulaşmada çok büyük sorunlar yaşanmaktadır.

Marka kent Bursa diyenler bunun rantını elde etmek için başka araştırmacılara yardımcı olmamaktadırlar. gerçek Bursalıların bu kente sahip çıkmasını diliyoruz. Çünkü başka Bursa yok. Çünkü Bursa'nın gerçek sahipleri bu topraklarda öksüz kalmışlardır. dışaıdan göçle gelenler kendi kültürlerini bu kente taşımış, ve Bursa kültürünü yozlaştırmıştır. Bursa'yı rant olarak görmüş tarihi ve güzellikleri yağmalanacak mal olarak görmüştür. Ne zaman Bursa için bir şeyler yapacağız?

Bursa eserleri kaybettikten sonramı?

SENİ SEVDİM BE BURSA

BEN BİR ÖĞRETMENİM
-Seninle ilk karşılaşmam,
87 yılının sarılara bürünmüş,
Eylül ayına denk gelir.
O gün genç bir öğrenci olarak baktığımda ,
masalsı bir şehir görüyordum perdede..
Bir tarafta dikilen beton gökdelenler,
Bir tarafta ise inadına hanlar, köprüler, minareler.
Birbirimize hemen kaynaşmıştık bile,
Beni sana çeken bir şeyler vardı- kalbimce-
Burada kendimi bulmuştum.

Yazar öyle demiyor muydu?
Her şehirde kendimizi buluruz,
İçinde bizim bir parçamız vardır
Bende ise senden bir değil bin parça var..
Sokakların aşk bahçesi,
Evlerin al yazmalı,
Çevren işlemeli,
Şalın öyle güzel ki, sırtını sarmış endamıyla

Bursa'nın Kültürü 2

İçinde tüm güzellikleri ve bakışlarıyla
-Hoş geldiniz
-Hoş geldiniz bugün semti hanemize,
Emrinizdeyim, size ve suallerinize

Ben sordum Şehrengizi Bursa cevap buyurdu
-;Bana kendini anlat

Bursa diyorlar adıma, Şehrengizi Bursa
M.Ö, 3000 li yıllarda konmuşum buraya
Vaktiyle Mühr-ü Süleyman derler
Çok beğenmiş buraları
Gözünde bir ben
Bir de Belkısı

Yeşil kınalar içinde salınırken,
Hanlar kuruldu döşeğime.
Şeyh Edebali edebiyle Allah deyip
Emir Sultan, Somuncu baba,
Osman ve Orhan gazi han ile
Başkent eyleyip buraları,

Lamii çelebi, Tanpınarı,
Depremleri, yangınları, istilaları
Kuruluştan kurtuluş günlerine
- Ha kurtuluş dedim de
922 yılının 22 Eylül günü idi
Şükrü Naili Paşa ve Askerleri gelir aklıma
Kurtuluşu kutlarken,
Bütün alkışlar kendine yönelmişken
-Asıl beni değil, Şu ayaklarında çarıkları delinmiş,
parçalanmış yiğitleri alkışlayın
Bu hak onlarındır onları onurlandırın; demişti,
Ben de ağlamıştım bu gururu yaşadığımda.




Neyse
Kubbe ve minareleriyle su sesleri,
Senenin her gününe denk gelen,
mesire yerleriyle.
Setbaşında ceviz toplarken,
Elleri kınalanan güzelleriyle.
Emir Sultanda merdivenlerden,
Kayık kayan çocuklarıyla.
Yıldırımda Ecdat rüyaları görüp
Mabetlere akseden gölgeleriyle
Süleyman çelebi,
Mevlidi okumuş Ulu camide.
Çekirgede zaman dirilir yeniden,
Küşterinin Karagözü perdede.
Molla Fenaride adaleti,
Üftade ile ilahiyeti .
İstikbale bakan,
Mazinin bereketli sularıyla yıkanmış,
Dipdiri bir ahir zaman şehriyim

Bursa'nın Kültürü 1

Şehirler doğar, yaşar ve ölürlermiş
Ben 10 defa da ölsem yine dirileceğim
Şimdi tarih, turizm, tekstil ve otomobilin kalbiyim
Bununla birlikte lise ve üniversitesiyle
Üzerimden tarihin gizli şalını sıyırıp atacak
Yeni yüzlere tanıtacak
Gerçek bulmacamın çözülmesini bekleyeceğim
Söğütte toprağa atılan tohumun
Köklenip göverişini
Ve İsimlerinin şahlanışını göreceğim

- Çok dolusun galiba
Bunca güzellikleri yaşarken, kralın yalnız kızı gibi gördüm seni



Uludağ
Gelinliğini giymiş başı uzaya değip,
Önümü açan kanatlarım.
Dağ zirvedir.
Gönlü dolu dervişler dolaşır burada.
Dereler büklüm büklüm gezer
Ve Suları nur akan çeşmeler,
İçinler Kevser ırmağındaki tadı hisseder.

Başımda kar değil ki aklar,
Ay kırıntıları.
Kartallar süzülür, keklikler şakar
Meclislerim kurulur, sohbetlerim dolar.
Kestaneler altında çemenden peyke,
Gölgeleri zümrüt, tahtı firuze,
Salınır kollarımdan şehre Gökdere,
Bursa Bağdat'tır, Gökdere ise Dicle.

Uzunca serilmiş eteğime ova.
İçinde, ince beliyle nilüfer,
Gönlü karmaşık. sarılmış bana.
Al al dizilmiş, boynumda laleler.

Baharla,
Kucak açar, Kırmızı güller,
İçinde, Saklambaç oynar sular,
Def çalar Yaseminler.
Irmaklarım el vurur
Kuşlar besteler dizer

Yazın al al ağaçlarım,
Kirazlarım, Mercan gibi,
Armutlarım, Şeker şişesi
Tadı bal gibi kavunlarım

Elmalarım, güzellerin yüzü
Ayvalarım, âşıkların gönlü gibidir
Şekerden ballıdır şeftalilerim
Narım akik,
Salkım salkımdır üzümlerim
İncirlerim bal küpü,
İçinde dizelerim.
Sonbaharda,
Sarı kuş gibi ağaçlarım.
Sallandıkça,
Uçuşur sokaklarda yapraklarım.

Kışın, gelin gibi süslenir, beklerim,
Gökyüzünü sarar, gümüş pervanelerim.
Teleferik ile seyyah gibi gezerken,
Nice muradlar kavuşur, tellerimden
Ben de sevinirim, siz süzülürken

Hisarda,
Osmanlıyla ilk harç,
Alâeddin beyle kondu nakışlarıma,
Yumak buradan boşalmaya başladı ,
Sonra..
Setbaşından ışıklara doğru giderken
Yunusun
-Rahmet bana yerden yağar,
Diye tarif ettiği Namazgâh
Bayramlarda ya da Cumalarda
Orhan ve Ulu camisiyle
Musalla taşı oldu zamana
Tabiatın bağrında yer açtığı
Kutsal yolculukların başladığı
Güzide mahalleydi şalımı

Ve Muradiye
Siyah gözlü kehribarım
Gök damlaların inciler gibi dizilip
Selam durduğu bahçe içinde
Yeşilleriyle selam söylerdi,
bedenlerin içine

Ulu camii
Yeşil cennet bahçesinin süsü
Mimin beyazı, aşkın nuru
Mavisi göğün, karası güzelin gözü
Güneşi kıskandırır, altın suyu
O'na ulaştığım yerlerin en nadidesi
Ve şadırvanda şakırdayan su sesi
Aşkların ve Mimarilerin en ilahisi
O içimi benden daha iyi biliyor
Ve bana bakarak
Gülümsüyor
Biliyorum
-Biliyorum, diyor.
Emir Sultan ve Somuncu baba
Himmeti sarar damarlarımı burada

Güneşin Batan yüzüyle,
Geçmişin tatlı meyvesi, Çekirge,
Kaplıcaları ile sıcaklığı kalbimde.
Setbaşı ve ırgandı,
Gök derenin nurlu suyu
Üzerinde kavuşmak bir rüyaydı,
Abdal köprüsüdür,
dünü bugüne sağlayan,
Bağları Uludağ'a bağlayan,
Çağırır uzakları, Nilüferden
Zamana akıyor suları, perdeden.
Ve Yeşil, cennet yeşil
Tanpınar'ın,
Yeşil türbesini gezdik dün akşam
Duyduk bir musiki gibi zamandan
Çinilere sinmiş Kur'an sesini
Feth günlerinin saf neşesini
Aydınlanmış buldum tebessümünle
Dediği ah yeşil türbe
İçinde ve dışında
Türkuaz renkli çinileriyle
Güzelleştirir şalımı benim
Bir Kazım ****** hoca vardı bilir misin?
Benim şalımın tozunu alan
Nakkaşların altın iğneyle çeldikleri
Nakışları gün yüzüne çıkaran
Selam olsun Ona ve Onun gibilere

Sonra çarşılarım hanlarım var benim
kaynaştırır Doğu ile batıyı
Pirinç han, emir han,
Kozalar doldurmuş Kozahanı.
Devrik zamanın yolcuları
İçinde devranın döndüğü,
Kapalı çarşı
Yıldırımda canlanır hayalican,
Edirne'ye, İstanbul'a geçse de ferman,
Yükselirken abidelerde durur zaman.
Şehrin erenleri sarar,
Şalımın kenarlarını.
Uçururlar kanatlarımı.
-Ve dışardan bakanlar Sana,
Şalının işlemelerini unutmuşlar galiba.

Bursa'nın Kültürü Bannerb

Vel hâsıl sudan ibarettir vücudum.
Çekirgede kaplıcalarım,
Pınarbaşı'nda canlanırım.
Hasır sedirlere bağdaş kurulup,
Nargile fokurdatılacak
Ve köpüklü kahveler höpürdetilecek,
İp üzerinde cambazlar dolaşacak,
Azim gölgeli ağaçların altında,
Aşklar başlayacak
Ortaoyunu ya da karagöz seyredilecek
Ben de size bakacağım
Şalımda işlenecek yer kalmadı
Kestel'den İzmir'e dayandı
Zehir soluyor ciğerlerim şimdi
Ağıtlar içime hançer gibi indi
Yeni yollar açıldı üzerime,
Fabrikalar kuruldu.
Büyüdü, genişledi bedenim.
Acaba bu ben miyim?
Ve
Bursa'nın kestanesi
Okka çeker beş tanesi
denirdi
Soyulmuş tombul al yanaklarıyla
Ak tülbentlere sarılıp,
Pembe şeker şerbeti ile,
Sımsıcak aşk lezzeti verirdi

Anlatması zor
Yemesi lezzetli İskenderi
Düğün çorbası, etli erik yemeği
Dağlarımda kardeleni

İpeklinin en dökümlüsünden
Bıçağın en yamanına
Havlunun en yumuşağından
İşlemenin en alımlısına
Kaplıcanın en şifalısından
Buz gibi akan sularıma

Merinos, Akın, Çelik spor
Adımı verdim sana Bursaspor
Sana
Sana 1.lig yakışıyor

Haklısın ey dostum
Haklısın,
Büyüyünce bedenler,
Etrafından silkinince erenler.
Sen ayaktasın, çınarların ayakta,
Yapraklar sarardı, ömrümden kopacak,
Bu gençler, bu toprak, bu su,
Seni yaşatacak,
Seni unutmayacak.

Mademki içimi açtınız,
Yollar aştınız benimle.
Kılıç kalkanı, türküleriyle
Çınarları ve çeşmeleriyle

Uludağ tarih ve deniz,
Benden,
Beni dinlediniz

Hazırlayan ve Yazan
Mustafa DOĞRU

BURSA KÜLTÜRÜ

Geçmişi M.Ö 3000li yıllara uzanan Bursa bunca yıl boyunca çeşitli toplumları üzerinde barındırmıştır.

Her toplum kendi hayat tarzını, kültürünü toplamış eserlerinde bunu yansıtmıştır. Osmanlı kültürü ile yoğrulan ve Osmanlı devletinin tohumlarının atıldığı Söğüt, Kocayayla ve Bursa’nın fethi bir medeniyeti bir kültürü doğurmuştur. Hisar, Muradiye, Yeşil, Yıldırım, Çekirge, ve daha bir çok semtinde bunu görmek mümkündür. Bu gün Bursa kültürünün mayasını oluşturan bu eserler ile zengin bir kültüre sahibiz.

Efendim gözler yalan söylemez. Ananızın babanızın yaptığı el işlerine gıpta ile bakmışsınızdır. Hele el işçiliği ayrı bir güzellik bırakır üzerimizde. Sepet örme, çit (köfün) örme, dantel oya işleri. Demirci, kaşıkçı, zurnacı, bakır işleme, hat, tezhip, süsleme, oymacılık çini işçiliği ve daha neler neler. Bursa Ulu caminin minberinin tarihi işçiliği.

Eski evler görmüşsünüzdür. Ahşap ağaç işçiliği harika işlenmiştir. Kapılarda içimizdeki aşkın sevginin hoş yüzünü bulursunuz. Yeni bir dünyaya açar sizi. Yeni bir yüz ile karşılaşır. Ve nasılsınız efendim der gibi. Siz yüzünüzle ve gözünüzle kapıdaki yeni bir sanatın içinde hayal âleminde dünyanın güzellikleriyle yüzleşirsiniz. Bir Cumalıkızık bir İznik kültürün zirveye çıktığı yerler. Cumalıkızık Osmanlıların Bursa civarına yerleşmeye başladıkları yıllarda kurulmuş 700 yıllık bir vakıf köyüdür. Köy tarihi dokusunu bu güne kadar korumuş ve Osmanlı erken döneminin kırsal sivil mimarisinin eşsiz örneklerini bağrında taşımaktadır. (1) bu köydeki mimari eserlerine bakarsanız kültürün bütün izlerini görürsünüz. Zamanın bütün doğal güzellikleri yansıtılmıştır.

Buradaki kültür duvarlardan sokaklara kadar yansımıştır. Yaşadığınız bütün bölgelerde o yörenin kültürü damarlarınıza işlenir. Bursa kültüründe hayat vardır. Aşk vardır. Sevgi vardır, muhabbet, dostluk vardır. Bütün bunları besleyen birlik ve beraberlik vardır. Geçmişle gelecek arasında köprü kurar. Atasından gördüğü güzellikleri alır ve yaşatır.

İçerisinde birçok kültürel varlıkların bulunduğu Bursa ile ilgili el sanatlarından, giyime, ev döşemelerinden doğal yeşilliğine alabildiğine kültür vardır. Burada hepsinden söz etmek mümkün değildir. Çeşitli dönemlerde Bursa Avrupa kentidir diye modernlik anlamında kültürel değerler ard edilse de bursa halkı bunu pek benimsememiştir. Bugün kime sorsanız bunu hatırlamaz bile. Kendi öz değerlerine sahip çıkan halk bunları da korumaktadır. Emek verilerek kazanılan davranışların başkası tarafından farklı yönlere çekilse de halkın bunu kabul etmediği görülmektedir. Siz her gün sabahleyin karşılaşan iki komşunun “nasılsınız efendim Hayırlı sabahlar” deyip sıcacık bir selamlaşmasını alıp, yerine “merhaba iyi günler” deyip geçen soğuk bir damlayı mı içinize sığdıracaksınız. Kendi kültürel değişimini yıllarca önce kapan ve kabul eden bir kültürün kolay değişmesini beklemek zayıflıktır. Yaşayan halka isyandır. Bu nedenle ara sıra bursa kültürünün içine girerek o güzellikleri yaşamak gereklidir. Bir örnek vermek gerekirse eskiden benim doğduğum köyden Bursa’ya pazara fasulye gelirlermiş. 3 gün süren yolculuk sonunda sabahleyin Çekirge taraflarında şehre girilir, girerken de bursa hanımları rahatsız olmasın diye güneş doğduktan sonra sokaklardan sessiz bir şekildi yürünüp Tahtakale’ye varılırmış. bu kültür olan halk sabahleyin bursa hanımefendi ve beyefendileri at nallarının sesleri ile rahatsız etmeyi saygısızlık gören halk şimdi mumla aranmaktadır. Bu gün yüksek sesle konuşma büyüme, yüksek sesle müzik dinleme modernleşme, konuşurken gayrı ahlaki kelimeleri kullanma kendini bir şey zannetme olarak görülürken 1930 lu yıllarda yaşanan yukarıda verdiğim güzel hasletler aranır olmuştur. Bursa kültürü hayatımızın her alanını kuşatmış iken bundan uzaklaşma kültürü bizleri korkutmaktadır.

Zaman içerisinde bursa kültürü ile yoğunlaşmak için Koza han’da bir bardak çay, tahta kaleden Hisar ve Tophaneye oradan da Muradiye ve Çekirge’ye doğru bir yürüyüş yapmanız sizleri zengin Bursa kültürü ile doyuracaktır.

Osmanlı döneminde devam eden halk pazarları, panayırlar geniş kitleleri etkilemiş, kültür olarak devamını sürdürmektedir. Bugün Büyükorhan ilçesinde Cuma Pazarı denilen ve Cuma pazarı adıyla bilinen Pazar geçmişi 500 yıldan fazladır. İlk kurulduğunda Bizans ile Osmanlı halkının ticari ilişkilerinin geliştiği ve kültür alışverişinde olduğu bu Pazar bu özelliği ile beklide Türkiye’de tek pazardır. Halkın dini hayatı, sosyalleşmesi, panayırları ile bambaşka özelliği vardır. Bu pazara Erzurum’dan Kars’tan Edirne’den gelenler vardır. Buradaki kültürel havanın başka yerde olmadığını söylemektedirler. Özellikle Büyükorhan’da askerlik yapanların buradaki pazardan ve çevre kültüründen etkilendiklerini başka illerden gelip bu pazarı tanıyanlardan duymaktayız.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Osmangazi ve diğer ilçe belediyelerinin Bursa Kültürü ve bunların sembolü, tapusu sayılan tarihi yerleri restore ettirmeleri de bunu göstermektedir. Karabaşî tekkesine gidip te Mevlevi hanları ve yaptıkları programı izlenmelidir. Yine Irgandı köprüsünü yeniden canlandırılması ve üzerinde el sanatlarını canlandırma faaliyetlerinin sürdürülmesi, kent müzesi Bursa kültürünün olgunlaşmasını sağlayan tapulardır. Bu konuda bir çok ilden buraları gördükten sonra aynı türden çalışmaların yapılması ve kent kültürüne kazandırılması için yardımcı olmaları istenmektedir

Mustafa Doğru

Alıntıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forum.egitimtube.net
[B.C.A]Mr.UniqUe
Co-Admin
Co-Admin
[B.C.A]Mr.UniqUe


Zodyak Balık Mesaj Sayısı : 113
çin astrolojisi Keçi
Kayıt tarihi : 06/10/09
Yaş : 33

Cüzdan
Seviye Seviye:
Bursa'nın Kültürü Imgleft0/0Bursa'nın Kültürü Emptybarbleue  (0/0)
Altın Altın:
Bursa'nın Kültürü Empty
MesajKonu: Geri: Bursa'nın Kültürü   Bursa'nın Kültürü Icon_minitimePerş. Şub. 18, 2010 1:56 pm

paylaşım içn tşk
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forum.egitimtube.net
 
Bursa'nın Kültürü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
EgitimTube.Net :: Genel Kültür :: Kültür ve Sanat-
Buraya geçin: